‘‘Affedemeyen insan, mutlaka geçmek zorunda olduğu bir köprüyü kendi elleriyle yıkmış demektir.”
George Herbert
“Zayıf kişiler affedemez, affetmek güçlü olanların bir özelliğidir.”
Mahatma Gandhi
Affetmek, kısıtlayıcı inançlardan ve davranışlardan bizleri kurtaran gerçek bir mucizevi yöntemdir.
Affettiğimiz zaman, geçmiş zincirlerimizden kurtulduğumuzu ve gerçek potansiyelimizin farkına vardığımızı görürüz. ”Affetmek” isimli bu basit yöntemi kullandığımız zaman zihinsel ve duygusal enerjimizin üstündeki yükün kolayca atıldığına şahit oluruz.. Nihayetinde daha iyi bir yaşamın kapıları ardına kadar açıldığını fark ederiz.
Affetmenin mucizevi sonuçlarından biri de, en pratik ve acil hedeflerimize ulaşmakta bize yardımcı olur. Belki daha iyi bir işe sahip olmak, daha fazla para kazanmak, daha iyi ilişkiler kurmak veya daha iyi bir yerde yaşamak istiyoruz. Affetmek olgusu, bütün bunları başarmamızda en iyi aracılardan biri olacaktır.
Eğer affetmemişsek, bir parçamız her zaman dargınlığın, öfkenin, acının veya bir çeşit ıstırabın tutsağı olur. Bu tutsaklık durumu, yaşamımızda kısıtlayıcı bir rol üstlenir. Öyle ki, bu durum tıpkı hayat boyu frenleri kısmen basılı bir bisikleti sürmeye çalışmak gibidir. Bizi yavaşlatır, hayal kırıklığına uğratır ve ilerlememizi engeller. Affetmek özgürleşmektir.
Affetmeyi öğrenmek bize yardım eder, zarar vermez. Affetmeyi öğrendikçe, içimizde egemen olan yeteneklerimiz ortaya çıkacak ve kendimizi daha önce hiç olmadığınız kadar güçlü, becerikli bir kişi olarak tekrardan keşfederiz. Böylelikle hayat, daha pürüzsüz akış ile daha keyifli ve eğlenceli olacaktır.
Bir başkasının bize karşı hakaret veya hatasının yol açtığı acı ve öfkeden kendimizi uzaklaştırmak pek kolay değildir. Ancak affetmeyi öğrenmenin başta kolay olmadığını düşünsek de aslında tekniğini kavradığımızda hiç de tahmin edildiği gibi zor olmayacaktır.
Afettmeyi öğrenmenin aşamaları:
- Öncelikle her şeyi olduğu gibi kabul etmek gerek. Evet, size bir haksızlık yapıldı ve mağdursunuz. Gururunuz incindi ve kendinizi hiçte iyi hissetmiyorsunuz. Sizi haksızlığa uğratan kişi size duygusal anlamda ne kadar yakınsa, canınız o kadar çok yandı. Peki, bu duyguyu esasen siz seçmediniz mi? Gelişen olaylara anlam veren sizsiniz. Kasıtlı veya kasıtsız yapılan bir haksızlığa uğradınız; esasen hepsi bu. Burada sizin seçtiğiniz duygu hangisi? Öfke? Üzüntü? Hayal kırıklığı? Özür mü bekliyorsunuz? Esasen duygular ikiye ayrılır. Olumlu ve olumsuz duygular. Yani, iyi ve kötü duygular. Olumsuz duyguyu olumluya çevirmek için ne gereklidir? İşte birkaç ipucu:
- Empati oluşturmak: sizi haksızlığa uğratan kişi yaptığının farkında mı? Değil ise, kendinizi nasıl hissettiğinizi ona nasıl anlatırdınız. Bunu bir senaryo gibi gözlerinizi kapatarak içinizde canlandırın. Şayet kasıtlı bir incinme söz konusu ise, bu kişinin ne hissederek bu şekilde davrandığını düşünün ve bu durumda bu kişiye ne söylemek isterdiniz hayal edin.
- Yaşadığınız bu olaydan kendinize nasıl bir ders çıkarabilirsiniz? Hiç bir şey boşuna gelişmez. Genelde karşılaştığımız her insan esasen bizim öğrenmemiz için bir fırsattır. Durumu bu şekilde yorumlarsak, esasen bizi haksızlığa uğratan kişiye teşekkür etmemiz gerekmez mi? Çünkü onun sayesinde biz bir deneyim yapıp öğreniyoruz. Başımıza gelen her şeyi iyi veya kötü diye kategorize etmez, öğrenmek için bir fırsat olarak görürsek, o zaman bakış açımız değişmiş olur. Kilit sorular şunlardır: yaşadığım bu olayın esas mesajı nedir? Ben kendimi geliştirmem için neyi öğrenme fırsatına sahibim? Bana haksızlık yapan kişi acaba bana ayna mı tutmak istedi? Bende var olan bir duyguya mı değinmiş oldu? Duygularımın farkına varmak için ve sinirlenmeden tepki vermem için bir fırsatı mı yakaladım? Alınganlığımı ve kızgınlığımı gidermem için bana ne gerekli? Beni haksızlığa uğratan kişi esasen iyi bir insan mı? Yoksa kötü bir insan olduğu için mi bana bu şekilde davrandı. Bu olaydan sonra o kişi kendisini nasıl hissediyordur?
- Yaşanılan olay hiç yaşanmamış olsa, kendinizi nasıl hissederdiniz? Hayatta her şey olumlu gelişmez. Önemli olan bizim olaylara verdiğimiz tepkidir. ‘ Olumsuz duygularımın farkındayım. Kendimi seviyorum ve sayıyorum, Tüm gelişmelerin bir anlamı olduğuna inanıyorum, dersimi alıp yoluma devam etmeyi seçiyorum. Bu şekilde özgürleşmek beni huzurlu hissettiriyor’ Bu cümleleri sesli ifade ederek ne hissettiğinize dikkat edin.
- MFT ( Mental Field Therapy ) hocası olan psikoterapist Dr. Callahan affetmenin bilinçaltının yeni kodlanması ile mümkün olduğunu ifade eder. Bu teknik aşağıdaki adımlarla gerçekleşebilir. Kendinizi yeni bir öğretiye açmak ister misiniz?
Bilinçaltının olumlu, faydalı ifadelerle kodlanması zannedilenin tersine esasen çok kolay. Hastalarıma bu tekniği uyguladığımda, değişim çok hızlı ve etkili gerçekleşmektedir. Uygulama 21 günlüktür. Sabah uyanır uyanmaz ve akşam uyumadan önce yapılması önerilir.
Lütfen okuyunuz:
Elimden gelenin en iyisini yapmaya hazırım.
Eminim ki, ben, ….. ‘yi affetmeyi başarıyorum. Affetmek beni özgürleştiriyor.
Şu an dikkatimi, enerjimi ve gayretimi bu konuya odakladım.
Kararlıyım ve kendime güvenim tam.
Alacağım neticenin sorumluluğunu her şekilde üstleniyorum.
Hayatımdaki yeni odaklar: huzur, güven, bolluk bereket, bol kazanç, başarı ve tamamen sağlık.
Bu odakları ben seçtim. Odaklarımı onaylıyor, kabul ediyor ve içselleştiriyorum.
Deneyimlemem gereken her ne ise kendimi bu enerji alanına açıyorum ve akış içindeyim.
Yaşadığım her şeyden öğreniyorum ve kendi yoluma devam ediyorum. Her şey olması gerektiği gibi.
Mutlu, sağlıklı, başarılı, güven ve huzur içinde olmayı hak ediyor ve onaylıyorum.
Ve böyle ola ve böyle ola ve böyle ola (3 tekrar).
Okuma esnasında vücudun aşağıdaki iki enerji meridyenlerine vuruşlar yapılmalıdır. Bilinçaltına kayıtlar bu şekilde gerçekleşir ve kalıcı olur. Vuruş temposu ¾ vals taktında olmalıdır. Vuruşlar her iki ele uygulanır. Yukarıdaki metin dört kez okunur ve birinci şemadaki alanlara vuruş uygulanır. Ardından metin tekrar dört kez okunur ve ikinci şemadaki meridyen çizgisine vuruşlar uygulanır.
Bu çalışma protokolü sadece affetmek konusunda etkili değildir. Her türlü olumlama bu şekilde çalışılabilinir. Olumsuz bir ifade kullanmamaya dikkat edilmelidir. İfadelerde şimdiki zamanı tercih etmeliyiz.
Unutmayın:
“Bize yanlış davrandığını düşündüğümüz bir kişiyi affetmeliyiz. Bunu hak ettikleri için değil, bu haksızlıklara karşılık vermeye devam etmeyecek kadar kendimizi sevdiğimiz için.”
Miguel Ruiz
Kaynaklar:
- Hallowell, Edward M. Affetmek üzerine, Dharma Yayınları, 2005
- Martin, William F., affetmenin 4 Adımı, Global Foregiveness Academy, 2017
- Call Dr. Susan L. Levy / Carol Lehr, Your Body Can Talk ( Vücudun Gizli Mesajları). Prestij Yayınları, 2005
- Dr. Alan Beardall, Differentiating The Muscles of the Low Back and Abdomen, Selected Papers of the İnternational College of Aplied Kinesiology, 1980
- Dr. John Diamond, Your Body Doesn’t Lie, Warner Books, 1979
- Richard Gordon, Kuantum Dokunuş, Ovvo Yayın,2002
- Dr. İsa Grüber, Praxisbuch Kinesiologie, Goldmann Verlag 2007
- Jane-Thurnell-Read, Energetisch Kompatibel?, Vak Verlags GmbH, 2005
- Pierre Franckh, Das Gesetz der Resonanz, KOHA Verlag 2009
- Dr. Friedrich Klinghardt, Lehrbuch der Psycho- Kinesiologie, İNK Verlag 2008