Zahmetsiz ve Sağlıklı Bir Şekilde Kilo Vermek Mümkün Müdür?

Zahmetsiz bir şekilde kilo vermek birçoğumuzun hayalidir. İdeal kilosunu koruyabilen kişilerde bile yaşına ya da yaşam tarzına bağlı olarak kilo problemleri oluşabiliyor. Tabii eskiye nazaran güncel hayatımızın büyük kısmının sanal ortamlarda geçtiği bir dönemde yaşıyor olmamızın da bununla ilgisi bulunuyor.

Sanal ortamlarda yarattığımız yaşamımıza çekilmemiz, daha az hareket etmemize ve sağlıksız beslenmemize neden olabiliyor. Ne yediğimizin farkına varmamak hem bize kilo olarak geri dönüyor hem de orta ve uzun vadede sağlık problemlerine yol açabiliyor.

İdeal kilomuzu sürekli olarak koruyabilmek mümkün müdür?

Tabii ki de evet. Ancak vücudumuza iyi bakmamız ve bunu devamlı kılmamız gerekiyor.

Bu kısaca şu demek: Sağlıklı beslenmeli ve yeteri kadar hareket etmeliyiz

Aynı zamanda tükettiğimiz gıdalarla ilgili farkındalık sahibi olmalıyız. Günümüzde tarladan kendi elimizle bir ürün alsak bile bu ürünün ihtiyacımız olan besin bileşenlerini yeteri kadar içerip içermediğini bilemiyoruz. Kullanılan gübreler, yetiştirme teknikleri vb. gibi birçok faktör buna olumsuz etki edebiliyor. Dolayısıyla ihtiyacımız olanı gıda takviyesi olarak da almamız gerekebiliyor.

Kilo vermek için ne yapılmalıdır?

Basit anlamda kilo vermek aldığınız kaloriden fazlasını tükettiğinizde gerçekleşir. Tabii kaloriyi almak kolay ancak harcamak zordur. Örneğin, küçük bir parça çikolatayı tükettiğinizde aldığınız kaloriyi harcayabilmek için uzun süre koşmanız gerekebilir.

Kilo vermek için hızlı bir metabolizmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Düzenli olarak spor yapmalıyız. Ancak spor yapmadığımız zamanlarda da mutlaka hareket etmeliyiz. Bulduğumuz her fırsatta hareket etmek metabolizmayı hızlandırır ve hızlı bir metabolizma da vücudu yağ yakmaya her an hazır hale getirir.

Bir apartman dairesinde oturuyorsanız asansör yerine merdiven kullanmak, temizlik sırasında belki hareketli bir müzik açıp dans ederek işinizi yapmak hayatınıza ekstra hareket katacak ve metabolizmanızı hızlandıracaktır. Bunu sürekli yaparsanız farkını mutlaka hissedersiniz.

İkinci aşamada besin tüketim alışkanlıklarımızı düzenlemek geliyor. Karbonhidrat ağırlıklı beslendiğimizde sürekli acıkırız. Çünkü karbonhidratlar vücudumuz tarafından şekere dönüştürülür ve dolayısıyla insülin salgılanır. İnsülin salgısından sonra kan şekerimiz yine düşer ve çabuk acıkırız. Ayrıca insülinin sürekli salgılanması depolanan yağ miktarını da arttırır. Bu döngünün farkına varıp, glisemik indeksi düşük gıdalar tüketmeliyiz.

Glisemik indeksi düşük gıdalar nelerdir?

Glisemik indeksi düşük olan gıdalar sağlıklı beslenmek için bir ip ucu olabilir. Diyabet ve kalp damar hastalıklarına sahip kişilerin beselenmelerinde de çok önemli bir yer alabilir, glisemik indekse göre beslenmek.

Glisemik indeksi düşük gıdalar tercih edildiğinde, az insülin salgılanır, açlık hissi azalır ve yağ yakımı hızlandırılabilir. 

Glisemik indeksi düşük gıdalardan örnekler şunlardır; et, yumurta, balık, yoğurt, enginar, taze fasülye, bakla, lahana, karnıbahar, yeşil mercimek gibi yiyeceklerden bahsedebiliriz.

Yediklerimize dikkat ettik. Glisemik indeksine önem verdik. Peki ne sıklıkla yemek yemeli, bunları ne oranda tüketmeliyiz?

Intermittent Fasting?

Son dönemde muhtemelen adını çok sık duyduğunuz aralıklı oruç (intermittent fasting) ise mutlaka uygulanması gereken alışkanlıklardan olmaya başladı. Aralıklı oruç; sık sık yemek, ara öğünler tüketmek yerine, öğünde iyi bir şekilde yemek yiyip uzun bir süre aç kalmak olarak tanımlanabilir.

Örnek olarak şöyle bir yöntem uygulanabilir;

10.00: İyi bir kahvaltı; yulaflı ekmek, tereyağı, peynir, yumurta vb. ile güzel bir şekilde yapılır.

10.00-18.00 arası: Limonlu su, yeşil çay, su, çay ve belki çok az kahve tüketilebilir. Ancak bu 8 saatlik süre içerisinde hiçbir şey yenmemelidir.

18.00: Sıcak yemek tüketilebilir. Yine yemeği seçerken glisemik indeksi düşük ve hazmı kolay yiyecekler tüketilmelidir. Yukarıda bahsedilen içecekler yine serbesttir.

Bundan sonra ertesi gün saat 10.00’daki kahvaltı saatine kadar bir şey tüketilmemelidir. Aralıklı oruç uygularken akşam yemeği ve sabah kahvaltısı arasında 16 saat aç kalmak önemlidir. 

Bu boşluklarda hiçbir şey yenmemiş olması vücudu dinlenme fazına alır ve sizi hem sağlıklı kılar hem de kilo vermenizi sağlar.

Öğünlerinizde mümkünse glutensiz ürünleri tercih etmeniz, buğdayı hiç tüketmemeniz gerekmektedir.

En çok akla gelenlerden biri ise meyve tüketimidir. Sürekli ve fazla miktarlarda meyve tüketimi yoğun fruktoz alımını arttırır. Bu da yine salgılanan insülin miktarını arttırarak depolanan yağ miktarını yükseltir. 

Yazının başında bahsettiğimiz üzere günümüzde tarım konusunda da daha yapay yaşıyoruz. Sağlıklı olduğunu düşündüğümüz gıdaların üretiminde yapay gübre kullanılmasından dolayı ihtiyacımız olan bileşenleri yeterli miktarda içeremeyebiliyorlar. 

Sağlıklı olmak ve sağlıklı bir şekilde kilo verebilmek için ihtiyacımız olan vitamin ve mineralleri düzenli olarak almamız gerekmektedir. Dolayısıyla eksik olan bileşenler için gerekli gıda takviyelerini de almalıyız. 

Metabolizmayı hızlandıran gıda takviyeleri

Çinko

Çinko, 400 farklı enzimatik reaksiyonda rol oynamaktadır ve metabolik hızlandırıcıdır. Bunun yanında bağışıklık sistemini de desteklemektedir. Bağışıklık sisteminin ne denli önemli olduğunu Covid-19 sayesinde hepimiz daha iyi öğrenmiş olduk. Bu nedenle çinko desteği mutlaka sağlanmalıdır.

Çinko demir emilimini de düzenlemektedir. Yani eğer demir eksikliğiniz var ve demir takviyesi alıyorsanız, çinko alımı ile vücudunuzun demir deposuna destek olmalısınız. 

Selenyum

Selenyum tiroid fonksiyonu ile yakından ilgilidir. Özellikle kadınlarda hipotroid riskinin fazla olması selenyum ihtiyacını daha önemli kılmaktadır. Bunun yanında selenyum da metabolik hızlandırıcıdır ve kilo vermeye yardımcı olur. 

Kalsiyum

Yağ emilimini bloke eden ve metabolik bir hızlandırıcı olan kalsiyum, vücuttaki asidi dengelediği gibi kemikler için de önemlidir. Kalsiyum eksikliği durumunda, vücudumuz kemikteki kalsiyum deposunu kullanarak kemik erimesine neden olacaktır.

Vitamin C

C vitamininin kahvaltıdan hemen sonra 4 gram tüketildiğinde 1 ay içerisinden ortalama 2 kilo vermeye yardımcı olduğu bilinmektedir. C vitaminini meyveden değil de gıda takviyesi olarak almak, meyveden gelen yoğun fruktozu bertaraf etmenizi sağlar.

Tarçın

Şeker metabolizmasını etkileyen tarçın, tüketilmesi gereken takviye gıdalardandır. Tarçını toz ya da kapsül olarak kullanabilirsiniz. Yoğurt ile karıştırıp tüketmek gayet lezzetli olabilir.

Yeşil çay

Yeşil çayın karbonhidrat metabolizmasını olumlu etkilediği ve yağ yakımını hızlandırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Dolayısıyla özellikle aralıklı oruç uygularken yeşil çay tüketmek kilo vermenizde etkili olacaktır.

Vitamin D

D vitaminin güneşten alındığı bilinmektedir. Ancak günümüzde güneşli gün ortalaması yüksek olan şehirlerde bile insanların D vitamini eksikliği yaşadığı görülüyor. 

Bunun sebebi iç mekanlarda geçen yaşam tarzlarımızdır. D vitamini değerimiz de bu nedenle, yaz aylarında bile düşük çıkabilmektedir. Dolayısıyla D Vitamini takviyesinden faydalanmamız önemli olabilir. Ancak tam etkisinin görülmesi için K2 vitamini ile birlikte alınması gerekmektedir.

D vitamini temelde yağ yakıcı etkisi olan bir vitamin değildir. Ancak kaslardaki D vitamini reseptörleri D vitaminini alarak kastaki enerjinin yükselmesini sağlar.

Kaslarda D vitamininin eksik olması kasların hareket ettiğinde çabuk yorulmasına neden olur. Bu da çabuk pes etmemize ve hareketi kesmemize neden olur. Yani en başta bahsettiğimiz “yüksek metabolizma hızı için sürekli hareket etmek” tezine ters düşmektedir. Bu da dolaylı yoldan yağ yakımına olumsuz etki eder.

L-Karnitin

L-Karnitin de en önemli takviyelerden biridir. Egzersiz performansını arttırdığı gibi yağ yakımını hızlandırıcı etkisi bulunmaktadır. Özellikle düzenli egzersiz yapanların alması gerekmektedir. Günlük olarak 1000-3000 mg arası alınabilir.

Sonuç olarak;

Kilo vermek için aldığımız kaloriden fazlasını harcamalıyız. Bunun için de metabolizmamız sürekli hızlı olmalıdır. Metabolizmamızın hızlı olması için;

 

  • Sürekli hareket etmeliyiz,

 

  • Metabolizmayı hızlandırıcı gıda takviyeleri almalıyız.

 

 

Unutmadan, bu takviyeler için herkese aynı doz uygun değildir. Mutlaka doktorunuza danışmalı, hangi takviyeyi ne oranda almanız gerektiğine ise doktorunuz karar vermelidir. Ayrıca tüm bu takviyeleri güvenebileceğiniz şirketlerden, veya eczanelerden almanız gerekmektedir.

Sağlıkla kalmanız dileğiyle.

İlginizi çekebilir: Sağlıklı Bir Yaşamın Anahtarı: Mitokondri
Blog yazılarımızdan anında haberdar olmak için email bültenine aşağıdaki forma email adresinizi girerek ücretsiz abone olabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir